Halen askıda bulunan ve Arnavutköy geleceğini doğrudan etkileyecek yeni imar planı ile ilgili tepkiler ortaya konmaya başlandı
MHP Arnavutköy İlçe Başkanı Fatih Babacan yaptığı açıklamada söz konusu 1/5000’lik imar planı ile ilgili şunları söyledi.
“Yapılan planlama yörede yaşayanların beklentilerini karşılamaktan uzaktır. İstanbul’un gelişmeye açık bu yeni ilçesinde mevcut çarpık yapılaşmaya yol açan plansız programsız inşaatlara, siyasi kaygılarla göz yuman politikacılar şimdi yeni bir oyun mu tezgahlanmaktadır?
Bölgede yaşayan insanları hiçe sayarak yapılan bu plan birilerine imar rantımı sağlanmak isteniyor sorusunu akla getirmektedir. Nüfus yoğunluğuna göre yapılan planlamada bir yöreye tahammülün üzerinde bir yoğunluk verildiği halde bazı yörelere insandan soyutlanırcasına düşük nüfus yoğunluğu verilmiştir. Acaba kimlerin arazisi değer kazanmış kimlerinki değerini yitirmiştir? Bu konu mutlaka aydınlatılmalıdır.
VATANDAŞIN ALIN TERİ HİÇE SAYILDI
Arnavutköy ve çevresinde yaşayan insanlar, yıllarca alın teri ile kazandıklarından yaptıkları birikimleri ile bu bölgede arazilere yatırım yapmışlardı, şimdi yatırımları değersiz hale gelmiştir. Çocuklarının geleceğinin teminatı olarak gördükleri arsalarının değersiz kılınması insanları derin bir karamsarlığa sürüklemektedir. Ağaçlandırma alanı olarak gösterilen şahıs arazileri, oyun bahçesi ve park olarak gösterilen araziler insanlarımızı büyük bir umutsuzluğa ve karamsarlığa itecek kararlardır.
Bölgede 100m² ile 400m² arasında araziler alarak (paraları ancak bu kadarına yettiği için) bir ev yapmayı planlayan insanlar bu plan karşısında elleri kolları bağlı kalmıştır. Yıllardır imar planlarının hazırlanmasını ve bölgenin imara açılmasını bekleyen insanlar için tam bir hayal kırıklığı olan bu planlama korkarız ki birilerine imar rantı olanakları yaratmasın.
Arnavutköy halkının memnun kalmadığı bu planlar karşısında elbette ki bazı hakları vardır. İstanbul büyükşehir belediyesine itiraz etme hakları mevcuttur. Ancak bu itirazın bir hukuki temele dayanması zaruridir. Kişisel çıkarlar ve beklentilere dayanan itirazlar muhtemeldir ki kabul görmeyecektir. Bu plan ile haksızlığa uğradığını düşünen vatandaşlarımızın mahkemeye başvurarak hak arama yolu açıktır. Bölgede yaşayan insanların ekonomik durumu göz önüne alınırsa bir çokları için bu yol karşılanmayacak külfetler getirir. Bu noktada sivil toplum örgütlerimizin, dernek ve vakıflarımızın mağdur olan vatandaşlarımıza yardımcı olmaları gereklidir.
İlçemizde mevcut çok sayıda işyeri ve sanayi kuruluşu olmasına rağmen ve bu fabrikalarda binlerce insanın çalışıp ailesini geçindirdiği hiç düşünülmeden yapılan planlamada insanlar gibi fabrikalar da yok sayılmıştır. Bu fabrikalarda çalışan insanlar kadar bu işletmelere mal ve hizmet sunan esnaf ve zanaatkarlarımızın da geleceği ipotek altına alınmıştır.
DEMOKLESİN KILICI MİSALİ..!
İlçemizde çok sayıda kaçak yapı mevcuttur. Bunların önemli bir kısmı konut olarak kullanılmakta iken bir kısmı da işyeri, ticarethane, küçük sanayi tesisi ve büyük ölçekli fabrikalar olarak kullanılmaktadır. Yapılan bu imar planı ile bu binaların iskan ve ruhsat almaları imkansız hale getirilmiştir. Belediyemiz şimdi nasıl bir yol izleyecektir? İmar planlarına aykırı konutları ve fabrika binalarını yıkma yoluna mı gidecektir? Yoksa yıllardır oynanan oyun devam mı edecektir? Yapılan imar planı ile çok sayıda konut ve işyeri yasa dışı hale getirilmiştir. İskansız binalarda oturan insanlar oy deposu olarak görülecektir. Demoklesin kılıcı gibi insanların üzerinde bir baskı unsuru olarak kullanılacak olan bu planlama ile’’ siz bize oy verin biz sizin kaçaklarınıza göz yumalım’’ mesajı verilmek istenmektedir. Ve bu yolla yaklaşan seçimin kazandırılması için insanlarımızın oylarına ipotek koymaya çalışacaklardır.
Benzer bir oyunda işyerleri ve fabrikalar üzerinde oynanmaktadır. İskan şartları ortadan kaldırılan sanayi tesisleri ruhsatsız hale getirilmiştir. Bu fabrikalar yıkılacak mıdır? Yoksa sanayicilerimize’’ siz bizim seçim masraflarımıza katkıda bulunun biz de sizin ruhsatsız çalışmanıza bir süre daha izin verecek yasal kılıfları dikelim mi’’ denecektir? Bu durum yıllardır yozlaşmış siyasetin uygulaması değil midir? Bu durumdan halkımız ne zaman kurtulacaktır?
PLANLAR YAPILIRKEN BALTACI NEREDEYDİ?
Arnavutköy belediye başkanı ve çalışma arkadaşları bu planlar yapılırken nerede idiler. Bu planlar onların bilgisi olmadan mı hazırlandı? İ.B.B. çalışanları belde ve ilçe belediye başkanlarının görüşünü almadan bu planları yapmış olabilirler mi? Yöresiyle ilgili geleceğimizi şekillendirecek böylesine önemli planlar yapılırken görüşü alınmayan başkanlarımızın İstanbul Büyükşehir Belediyesi gözünde hiç mi değeri yoktur? İ.B.B. bu planları yaparken yerel belediye başkanlarının fikrine başvurmadı ise onları yok saymıştır. Eski Belde belediye başkanlarının ve yeni belediye başkanımızın görüş ve önerilerine başvurulmuş ise de dikkate alınmadığı görülmektedir. Her iki durumda da Arnavutköy belediye başkanının otoritesi zaafa uğratılmıştır. Belediye başkanımız sayın A.Haşim BALTACI kendisine oy veren insanların menfaatine bu kadar ters düşen bu planlara rızamı gösterecek yoksa bu planların kabul edilemez olduğunu ifade ederek İ.B.B ve merkezi idareye karşımı çıkacaktır? Yoksa siyasi kaygılar ağır basacak ve göstermelik savunmalar ile geçiştirecek midir. Makamının saygınlığını nasıl koruyacağını merakla ve Arnavutköylüler adına umutla bekleyeceğiz.
CHP VE SAADET’TEN DE SERT TEPKİLER
Milliyetçi Hareket Partisi’nin ardından bir açıklama da CHP Arnavutköy İlçe Başkanı Şerif Hikmet Altunkalem’den geldi. İmar planlarının adaletsizlik içerisinde hazırlandığına dikkat çeken Altunkalem, bu planlarla birlikte birilerine rant sağlanmaya çalışıldığının altını çizdi. Saadet Partisi İlçe yönetiminin ise önümüzdeki günlerde geniş katılımlı bir toplantı ile 1/5ooo’liklerle ilgili bir basın açıklaması yapması bekleniyor.
kaynak : istanbulavrupabirligigazetesi. com